EBU TALİB
Nihayet o Rabbimiz’in ifadesiyle Bir şey bilmeyen atalarının Dini üzerine olduğunu söyleyerek Yüce Dîvana göçüp gitti.
EBU TALİB
Rasulün merhamet kucaklarından birisi,
Allah rasulünü babasız dünyaya getirmiş,
Anne merhametinin kucağına koymuştu.
Sonra süt anne Halime’nin kucağı.
Annesi Amine’nin vefatından sonra,
Bir yeni hami Abdul Muttalib.
xxxxxxxxxxxxx
Ebrehe;
Kabeyi işgal için geldiğinde
Mekkelilerin develerini toplatmıştı.
Ebrehenin huzuruna çıkıp develerimizi
Geri istiyorum dediğinde Ebrehe
Bende Kabeyi yıkmamam için
Yalvaracaksın sanmıştım
O dedi ki, “Ben develerimin sahibiyim
Onları istiyorum.
Allah kabenin sahibi
Korur evini senden.
Nitekim geldi ebabiller
Yıkıldı birer birer filler.
xxxxxxxxxxxxx
Dede şefkatinin ve merhametinin
Hepsi Muhammed’e ait.
Çünkü O hem öksüz, hem yetim.
Adını Muhammed koyarken
Hiç alışılmadık bu ismi neden
Koyuyorsun denilince
Dedi ki”Gökte Allah, yerde insanlar O’nu övsünler”
Abdül Muttalib’in vefatından sonra,
Amca Ebu Talib’in şefkat ve merhamet kucağı.
Ardından geçen yıllar ve risalet.
Ebu Talibin tereddütlü ve kaygılı yılları,
Bir tarafta sevgili yeğeni
Öte tarafta yönetmeye çalıştığı
Eşinin dostlarının bulunduğu kabilesi ve Mekke.
Rasulün tebliğinin Mekke üzerinde
Etkileri arttıkça, Kureyşin de
Ebu Talib üzerinde etkileri artmakta.
İki arada bir derede kalmanın
En somut örneği Ebu Talib olsa gerek.
Aklı ve Fikri Onu yeğeni
Muhammedin yanına yaklaştırırken,
Kavmî hamaseti ve Mekkenin kadınları kaygısı
Onu bocalatmakta.
Nice defalar Kureyş O’nun kapısını çaldı,
Muhammed’i desteklemekten vaz geçsin diye.
O her zaman yeğeninin kişiliğini,
Ve söylediklerinin yabana atılır
Şeyler olmadığını söyleyerek,
Desteğini devam ettirdi.
GÜNEŞİ SAĞ ELİME
AYI SOL ELİME KOYSALAR
VAZ GEÇMEM
Bu cümleyi söyletecek kesin iman
Allah’ın nebisinde vardı
Ama onu anlayacak kafa
Müşriklerde yoktu.
İmanın aksiyonerliği karşısında
Küfrün reaksiyonu her geçen gün
Daha da artmaktaydı.
Hatta müşrikler yeğeni Muhammedi
Bu davasından vaz geçmezse,
Öldürebileceklerini Ebu Talibe
Rahatlıkla söyleyebiliyorlardı.
O çaresizlikler içinde son bir kez daha,
Uyarmak istedi kardeşinin emanetini.
“Bak yeğenim kavminin tepkileri
Doruk noktaya ulaştı.
Eğer seni bu işten vaz geçiremezsem
Kabilemize karşı topyekün
Savaş açacaklarını söylüyorlar.
Gel bu işten vaz geç”
Cevap dünyalık değerleri
Baş tacı etmiş olanların
Anlayamayacakları kadar
Dahşet verici.
GÜNEŞİ SAĞ ELİME
AYI SOL ELİME KOYSALAR
VAZ GEÇMEM
Bu cevap Ebu talibi çok etkilemişti.
Kendi öz evlatlarından ayırd etmediği
Yeğenine ömrünün sonuna kadar
Desteğini sürdürdü.
Nihayet ölüm ona gelip çatınca,
Sevgili yeğeni, ömrünün son dönemini
Onu korumak için geçirdiği
Allahın elçisi Muhammed de
Onu şirkin hayırsız ölümünden kurtarmak istedi.
Fakat bütün; hayırsız ve soyu kesik işlerin
Ele başı olan Ebu cehilde orada bitivermişti.
Allah’ın elçisi amcasına tevhid telkin ettikçe
Onlar atalarının dinini terk mi edeceksin
Diye damardan nüfuz ediyorlardı.
Nihayet o Rabbimiz’in ifadesiyle
Bir şey bilmeyen atalarının
Dini üzerine olduğunu söyleyerek
Yüce Dîvana göçüp gitti.
Rabbimizin merhametinden kuşkumuz asla olmadı.
O hiç kimseye hurma iplikçiği kadar dahi zulmetmez
Ebu talibin bütün yaptıkları
Ve niyyetleri O’nun katında mahfuzdur.
Ve eminiz ki O bütün bunları
Nazarı dikkate alacaktır.
Celalettin sipahioğlu