Ya Rasulallah
Aramızda bulunan yüz yıllara rağmen
Seninle aramızda bir göz ucu mesafede
hissediyoruz kendimizi
Aramızda bulunan mesafeler
Senin için yanan yüreklerimizin
Kokusunun sana ulaşmasını
Engeller mi acaba?
Ey insanlığı karanlıkların sultasından
İmanın sükun denizine taşıyan nebi!
Hani sen ümmetin için kaygılanmıştın ya,
Bir gün gelecek kafirler sizin üzerinize,
Akbabalar gibi üşüşecek diye;
Yanındaki yıldızlar sana neden demişlerdi,
Sende ölüm korkunuzdan
ve dünya sevginizden demiştin.
Tam o kaygılandığın günler
Bizim günlerimiz oldu.
Paramparça bir İslam güruhu
Sizin bedirde yok ettiğiniz
Ebu Cehlin soyu olan,
Akbabaların önünde iştah kabartıcı
Bir malzeme olmaktan kurtulamıyor.
Rabbimiz bizleri izzete talib olmadığımız için
Zilletin derekelerinde yüzdürüyor.
Müminler birbirlerine karşı izzetin,
Kafirlere karşı zilletin temsilcileri oldular.
Hani sen Hudeybiye’den sonra
İlk tavafında kafirlerin yüreğine
Korku salmak için çalımlı çalımlı
Yürümeyi sünnet kılmıştın ya!
Bizler küfre karşı bu başı dik
Adımları sık yürüyüşü özledik ya rasulallah.
Senin sünnetindi, Mekke oligarşisine direnmek,
Bizimse cebimizde tesbih, çakı ve tarak.
Sen şehirlerin anası Mekke’de
İbrahim’in dinini teslim alan
Nemrud’un saltanatını
“Hak geldi batıl zail oldu”
Diyerek ortadan kaldırdın.
Biz ise gönül evimize
Müzeyyen dünya putunu hakim kıldık;
Allah dünyalık nimetinin eserini
Mü’minler üzerinde görmekten hoşlanır diye.
Senin Mekkenin fethi günü
Ayaklarının altına aldığın faiz
Bu gün bizim nafakamız oldu.
Sen insanlığı kurtardın
Küfrün karanlıklarından,
Bizse küfrün karanlıklarını
Kendimize meşale yaptık.
Ya Rasulallah sen
dürüstlüğün timsali idin,
Örneklerin en güzeli diye nitelemişti,
Seni alemlere elçi olarak gönderen.
Bizleri de orta ümmet olarak vasıflandırmıştı.
Oysa bizler namaz kıldıklarına,
oruç tuttuklarına bakmayın,
Dürüstlüklerine bakın diye uyardığın
Dışı farklı içi farklı olanlar
zümresi olmaktan kurtulamadık.
Özledik seni ya Rasulallah,
Kılığınla kıyafetinle değil,
manevi şahsiyetinle,
Hani ashabına bazı şeyleri hatırlatırken öfkenden,
Hatırlattığın şeyleri tekrar ederdin ya!
Öylece başımıza dikilerek
uyarmanı bekliyoruz bizleri;
dünya hayatına perestişden
Dikkat ediniz diye başlayan
Bizim için söylenmiş her sözünü
Bir emir telakkisiyle
Yeniden almak istiyoruz,
Senin arkadaşların
Anam babam sana feda olsun derdi ya
Öyle kıskanıyorum ki onları,
Keşke ben de orda olsaydım da
Bütün hissiyatımla sana
Kurban olayım ya rasulallah diyebilseydim.
Ya rasulalllah dizlerimi dizlerine dayayarak
Gözlerinin içine bakabilme,
Mübarek yüzüne bakarak
Sana ya rasulallah deme saadetine ermemiz nasibimizde yokmuş
Fakat senin yolunda olarak
Seni görmeden sana iman etmek
Saadetine erdik.
Biliyoruz ki senin yolunda olabilmek
Senin kaşına gözüne hayran olmakla bitmiyor.
Gözündeki merhamet dolu bakışların
Anlamına göre yaşamak,
Senin ömrün boyunca verdiğin mücadelenin
Peşinde olmak
Sana ümmet olmak anlamına geliyor.
Ya Rasulallah sana ebter demişlerdi,
Senin davetinden nasiplenemeyenler.
Senin erkek evlatların yaşamıyor diye.
Daha sen dünyadan göçüp
Rabbine kavuşmadan
Onların oğulları babalarının
Yolunu inkar edip
Senin yoluna kurban oldular.
Hem ne diyorlardı onlar.
Anam babam sana feda olsun.
Kim var ya rasulallah
Onları hayırla yadeden
Hepsinin soyu kesildi gitti.
İşte biz senin ümmetin
Senin yolunda olmaktan bahtiyar olanlar,
Yoluna kurban olmaya amade
Seni salat ve selamla anan,
Ve seni anmanın en güzelinin
Seni şahsında yaşatmak olduğunu bilenler.
Senin soyunu devam ettirmek
Arzusunda olan İslam gençliği.
Rabbimizden temennimiz odur ki,
Bizi senin yolundan ayırmasın,
Seninle havzı kevserin başında buluşmak
Bize mutluluk olarak yeter.
Sen Rabbinin rızasını temin için çalıştın ömrün boyunca
Bize de bu yolda olmak yeter.
Selam sana ey nebi.
Selam sana ey Allah’ın sevgili kulu.
Selam sana insanlığın doruk noktası.