Bayram O bayram ola

Rabbimizin evveli rahmet, ortası mağfiret sonu azabdan kurtulma vadi ile kapımıza kadar getirdiği, Kur’anın yeryüzünü şeref yab ettiği Ramazanı doya doya yaşadık. Biz bayram etmeyelim de kim etsin

BAYRAM

Rabbimizin evveli rahmet, ortası mağfiret sonu azabdan kurtulma vadi ile kapımıza kadar getirdiği, Kur’anın yeryüzünü şeref yab ettiği Ramazanı doya doya yaşadık.

Biz bayram etmeyelim de kim etsin

Sizden kim bu aya yetişirse dedi rabbimiz, ve bizleri bu aya yetiştirdi. Çifte sevinç yaşadık, rabbimiz bu vesileyle bize hem ömür verdi hem de rahmet denizinin dalgalarıyla göğsümüzü döğdürdü içimiz içimize sığmadı. Öyle ki denizde yüzerken tatlı tatlı göğsünüzü döven dalgalar olur ya yüreğinize esenlik gibi gelen, öylece kulluğumuzu içimize sindiresi bir iklim yaşadık.

Biz bayram etmeyelim de kim etsin.

Kur’an bizim yoldaşımız oldu, gözümüz gönlümüz açıldı, her halimiz hem yürüyen Kur’an kıldı bizi, hem de, haddimiz değil ya Rabbimizin alemlere rahmet olarak gönderdiği Hz Muhammed’e benzedi ve bu bizim iftihar vesilemiz oldu.

Biz bayram etmeyelim de kim etsin

İmsaktan, iftara kendimizi tuttuk, Rabbimiz buna savm dedi, bizler oruç. Sabrımızı geliştirdik, kendi çabalarımızla. Söylemesek kimsenin bilmeyeceği bir ibadet anlayışı bizi Rabbimize sevdirdi. Buyurdu ki Yaradan, Oruç bana mahsustur, kuluma bu güzelliği idrak ettiği için özel ödül vereceğim. Belki insanlar arasında kerih görülebilir ancak oruçlunun ağız kokusu bile benim katımda muhteremdir.

Biz bayram etmeyelim de kim etsin

Ramazan’ın başında içine girdiğimiz rahmet günlerinin ortasına geldikçe Rabbimizin mağfiretini yüreğimizde hissetmeye başladık, arındıkça hafifledik, hafifledikçe ibadetlerimizi yapma konusunda şikâyetimiz yerine iştiyakımız arttı iştiyakımız, arttıkça gönül coşkunluğu içinde güzel işlere ram olduk.

Biz güzel işler yaptıkça Rabbimizin mağfireti ruhumuzu bedenimizi ve tüm eczamızı sardı ve biz bunu idrak ettik.

Biz bayram etmeyelim de kim etsin.

Oy güzel Allah'ım senin merhametin ne kadar engin, verdikçe veriyorsun, bize insanlığımızı en derinden hissedeceğimiz, varlığımızı sorgulayacağımız, insanlığımızı güçlendireceğimiz ve insanların varlığından olması gerektiğinden fazla haberdar olacağımız bu iklimi bize yaşatıyorsun ve sonra da bizi mükafatlara boğuyorsun.

Şimdi biz bayram etmeyelim de kim etsin.

Öyle bir zaman tünelinden geçiyoruz ki hem tünel, hem dünyada olması mümkün olmayacak kadar, nuru Hüda ile aydınlanmış. Öyle bir nur ki kendimi fark ettiriyor ve etrafımda tâ gözümün erdiği yere kadar her şeyi görebilecek aydınlanma sağlıyor.

Gördükçe keşfimiz artıyor keşfimiz arttıkça irfanımız ziyadeleşiyor. İrfanımız ziyadeleştikçe kendimizi daha çok biliyoruz, kendimizi bildikçe Rabbimizi daha çok çok biliyoruz elhamdülillah.

Şimdi biz bayram etmeyelim de kim etsin.

Koskoca ramazan ayının içinden süzüle süzüle kulluğumuzu naifleştirerek, kadir gecesine geldik. Orada Rabbimizin yeryüzünü rahmetine buladığı, mübarek saatlere erdik. Meleklerin kanat seslerinin geceye ritim tuttuğu, fermanı ilahilerin semada Rabbül aleminin melekleri tarafından kaleme alındığı zamanı, kendimize, müminlere ve insanlığa selamet olması için yakarışlarla, niyazlarla ve birazda uman kul edasında tezyin etmeye çalıştık.

Birde baktık ki, karşımızda “kullarım beni sana sorarlar deki ben onlara yakınım dua etsinler dualarını kabul edeyim” fermanı ilahisini bulduk.

Şimdi biz bayram etmeyelim de kim etsin.

Müjdeler üstüne müjdelerle dolu bu ayı, her anında dolu dolu yaşayan kullar olarak, mevlananın “peygamber sana gelse ne yaparsın dendiğinde kalkıp bir eli semada bir eli yerde dönmeye başladığı gibi, biz de bunca rahmeti Rahmana ermiş bir kul olarak bir elimiz hak’ ta bir elimiz halkta sema etmek istiyoruz.

Cehennemden azad olmayı umarak bayram etmeyi istiyoruz.

Alvarlı Efe nin dediği gibi

Cân bula cânânını
Bayrâm o bayrâm ola
Kul bula sultânını
Bayrâm o bayrâm ola

Hüzn ü keder def' ola
Dilde hicâb ref' ola
Cümle günâh af ola
Bayrâm o bayrâm ola

Cümlemizin bayramı mübarek ola.

 

Celaleddin Sipahioğlu

 

Diğer Haberler