Kadir gecesi
KADİR (TAKDİR) GECESİ
Euzü billahi mineşşeytanirracim
Bismillahirrahmanirrahim
Elhamdü lillahi Rabbil alemin
Vessalatü vesselamü ala rasulina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain
بِسْمِ اللهِالرَّحْمنِالرَّحِيمِ
إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ {1} وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ {2}
لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ {3} تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ
فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ {4} سَلَامٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ {5}kadr
1- Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik.
2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.
5- O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.
Kıymetli dostlar bu gece Rabbul Aleminin yaratılmış alemlere son kez ilahi vahyle dokunmak suretiyle insana Rahmet ettiği gece,
Sözü söyleyenin nasıl söylediğine değil, söyletenin bizi hangi anlamlarla Mana ummanında kendine doğru yolculuğumuzu güzelleştirdiğine bakalım ve Rahmanın meleklerinin kanat çırpışlarını amellerimizin akustiğini sağladığını düşünerek iç dünyamızın derinliklerine doğru yolculuğumuza devam edelim.
İnsanlık tarihi adına 1458 yıl önce yüce Mevlanın takdirlerinin den en büyüklerinden biri gerçekleşti.
Bir insan ömrüne tekabül edecek kadar takdiri ilahiyi içinde barındıran Kadir gecesinde, ruhundan üfleyerek yarattığı insan cinsine, Kendi ruhu; vahyini, Ruhul Emin olan meleği Cibril’le İndiren Rabbül alemin, hayatı yanlış okumalar üzerine bina eden insanlığı yeniden ilahi rota ile buluşturdu.
İmtihan dünyasında hayat süren insan katında, bin yıla tekabül eden İlahi planlama sürecinin startının verildiği gündür kadir gecesi.
O gece melekler ve Ruh; gerek vahy, gerekse vahyi getiren elçi Cibril sabaha kadar arzı şereflendirirler.
Bu kutsal eylemler yumağına sahne olan kadr, takdir gecesi fecre kadar esenliktir.
Allah azze ve celle ziyanda olan insana asırlar öncesinden kurtuluş reçetesi kelamını indirmek suretiyle kendi adına yapılan okumaların, öğretilen kalem le yazma suretiyle gerçekleşmesini mümkün kılacaktı. Çünkü Allah insana bilmediklerini katında değerli olan bilgilerin aktarımı ile gerçekleştirecekti.
*İnsan ilahi uyarıların en açığı, bedihi olanına rağmen apaçık düşmanı şeytanın tuzağına düşecek kadar aklını iptal edebilirdi.
Şeytan insanı ilk olarak Allah ile aldattı, dedi ki bu ağaçtan yemeni sana Allah niçin yasakladı biliyor musun? Sorunun içindeki tuzak henüz şeytani hamlelerle karşılaşmamış olan insanın aklını karıştırdı. Öyle ya Allah büyük lütuflarda bulunup yarattığı ademin neden cennette ebedi kalmasını istemiyordu ki? Şeytanın aklına gelebilecek ilk tuzak soru buydu.
*Her şeyi yaratanın kendisini yarattığında oluşturduğu takdiri henüz anlayacak akla sahip olamayan Âdem as, cennetten kovulmak suretiyle ilk acı tecrübesini yaşadı.
*Öyle acı tecrübe ki insanlığın mihnet ve meşakkat dünyasında başlayacak imtihan sürecinin başlangıcı bir tecrübe.
İnsanlık bütün açık uyarılara rağmen cennetten kovulma tecrübesinden ders almadı, Rabbül aleminin merhametinin eseri olarak gönderdiği elçilerinin defaatle hizaya koymalarına rağmen yine de şeytanın tuzaklarına düştü.
*Artık dünya sürecinin son virajı diyebileceğimiz süreçte Allah cc kutlu elçisi Hz Muhammedi son uyarıcı olarak insanlığa yollamak lütfunda bulundu.
+Sevinin ey müminler bugün (Kadir gecesi) sizin kurtuluş muştunuzun yeniden indirildiği gündür. Sabahlara kadar selam içindesiniz. Selam olsun size, bu Rabbinizin müjdesidir.
+Kâinatın ayakta olduğu bu gecede yatma gafletinde bulunmak gibi bir yanlışı yapmayınız. Allah’ın size bellettiği ne kadar ibadet var ise yapabileceğiniz ve ne kadar dua var ise dağarcığınızda dünyanın gelecek kadir gecesine kadar takdiri adına, Rabbinizden selamet dileklerinde bulunun.
+İnsanlığın karanlık güçlerin eliyle içine çekilmeye çalışıldığı şu zaman diliminin aydınlatıcıları olun.
İnsanı çamurdan, alakaya çeviren, sonrasında ete kemiğe büründürüp “Ben sizin Rabbiniz değil miyim” muhataplık derecesine erdiren yüce Rabbimizin, elbetteki bizim hiçlikten varlığa evrilmemizin sonunda “bela” ahdi misakına en ziyadesiyle layık olduğunun bilincindeyiz.
Şimdi Kuranın ilk olarak dünyayı şereflendirdiği bu gecede, insanlığın içine düştüğü yanlışların aynısının hatta daha fazlasının hüküm ferma olduğu dünyamızda, ne için Hira dağına çıktığını bilmediğimiz, Resulullah’ın inzivasında ne beklediğini bilmeden okuduğumuz Allah’ın vahyini, bizde yeniden okumalıyız. Çünkü yaşanılan cahiliyye aynıyla vaki.
Hadi hep birlikte hira’mıza inzivaya çekilip Cibril’in getirdiği vahyi sanki okumalarımızın anlamsızlığı bilinci içinde bizi göğsüne alıp sıktığını düşünerek okumaya yeniden başlamalıyız.
Hayata ve bize dayatılan süfli ve insanı değersizleştiren bakış açılarının dışına çıkarak yeniden bakmayı ve yeniden yaratan Rabbimizin adıyla okumayı öğrenmeliyiz.
Kader örgümüzün planlandığı bu gecede istiğfar zikir ve dua ile geleceğimize ışık tutalım.
Zira bu gece
إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍمُّبَارَكَةٍ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ {3} فِيهَا يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ {4}duhan
3-Biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız.
4-O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır.
Dünya işlerinin dolayısıyla bizim işlerimizin de planlandığı bu gecede geleceğimize dair Rabbimize niyaz edeceğiz ve akıbetimizin hayr olmasını Ondan dileyeceğiz.