Kamu Yararı
Özgürlük kavramının modern dünyadaki kullanımını tartışmasız bir biçimde almak kamu yararına aykırıdır. Modern dünya denilen batı hristiyan kökenli medeniyet bu gün geçmişte ortaya attığı bazı kavramları sorgulamaktadır. Özgürlüğün bireysel anlamda sınırsız olması kamu adına asla düşünülemez.
Kamu yararı
Özgürlük kavramının modern dünyadaki kullanımını tartışmasız bir biçimde almak kamu yararına aykırıdır. Modern dünya denilen batı hristiyan kökenli medeniyet bu gün geçmişte ortaya attığı bazı kavramları sorgulamaktadır. Özgürlüğün bireysel anlamda sınırsız olması kamu adına asla düşünülemez.
Hatta islami anlamda baktığınızda insan özgür olamaz. İnsan düşünce sistematiği açısından dahi özgür değildir. Çünkü insanın düşüncesinin sınırları Allah tarafından belirlenmiştir. “Size bilgiden az bir pay verildi.” Ayeti bunun açıklayıcısı bir delildir.
Bu günlerde tartışılan öğrenci evleri meseleleri de özgürlük zırvalarının çerçevesinde ele alındığında insanlık adına özgürlük, toplum hakkı, birey hakları adına yeniden sağlıklı bir tartışma yapılmalıdır. İnsanı yaratan Allah toplumsal menfaatlerin, birey menfaatine tercih edilmesi gerekliliğini ortaya koyar. Bu gün birey ile toplum menfaatleri kavramı arasında ne gibi sağlıklı bir ilişki kurulacaktır, bunu dahi sağlıklı tartışma ortamı mevcut değildir. Çatışmacı şirk mantığının, bulaşık dahi olsa müslüman mantığının ortaya koyduğu gerçekleri kabullenmesi mümkün değildir.
Oldum olası üniversite gençliğinin sağlıklı bir zeminde hayat sürdüğünü düşünmemişimdir. Kendi muhitinde yaşayan lise öğrencisinin, guya bilim adamı kılıklı bir takım insanların özgürlük takıntılarının hakim olduğu, mahalle baskısının olmadığı üniversite ortamına girince bostana girmiş inek gibi zincirlerini kırmış, daha önceki hayatı ile barışık olmayan bir hayat anlayışını benimseme ihtimali yüksektir. Zaten sağlıklı bir zeminde olmayan toplumun ahlaki değerleri çok çabuk ters yüz edilerek kandi memleketinde yapmadığı davranış moduna girer. Kız erkek ilişkileri, değişir, (gerçi şimdilerde bu konuda çok fazla bir fark kalmadı kendi muhitinde de insanlar evinin içinde olmamak şartıyla bu işlere çok farklı davranmıyor) kız da erkekte kendi sokağında görüntülenme riski olmadığı için çok rahat davranır. Netice; temeline Allahtan uzak bir anlayışın konduğu, belirleyicisi amerikan filimleri olan bir ahlak hayata hakim olunca kimin eli kimin cebinde sonucu ortaya çıkar.
Benim dinim bindörtyüz yıl evvel ne dediyse bu gün de onu diyor. Bırakın aynı evde yaşamayı birbirine nikah düşecek kadın ve erkeklere “gözlerinizi birbirinize dikmeyin, harama bakmayın” diyor. Müslüman mahallesinde doksan yıldır salyangoz satıcıları ortaya çıktığından beridir, kızları özgürlük maskesi altında erkeklere peşkeş çeken anlayış hakim oldu.
Tartışma programlarına çıkan guya etiketli, guya böyyük lakin başkaları tarafından yanlış yerlerinden etiketlenmiş ve şişirilmiş adamlar diyorlarki “benim çocuğum olsa müsaade etmem, ama başkakanın buna hakkı yok”. Madem sen çocuğunu böyle bir ortamda düşünemiyorsun da nasıl başkalarının çocukları söz konusu olunca sessiz kalmak istiyorsun. Bunun tek sebebi var senin fabrika ayarların bozulmuş. Allahın fıtratına koyduğu “kendin için istemediğini başkaları için istememe” ayarın kaçmış.
Kamu yararının birey yararına feda edildiği hiçbir toplum yoktur. Bu gün öğrenciler üzerinden özgürlük tartışmaları yapanlar aslında kendi yapamadıklarını başkalarının yapmasıyla tatmin olan insanlardır. İşin aslı bu gün ortaya çıkan bütün bu yanlış anlayışların altında cumhuriyeti kuran zihniyet vardır. İnsanları Allahın dininden uzaklaştırma adına ne gerekiyorsa fazlasıyla yapıldı bu memlekette. Kendilerine sınırsız haklar veren bu zihniyetin mensupları, müslümanları, namazlarıyla suçüstü yapmayı marifet bildiler.
Bu gün ortaya çıkan bu tartışmalardan daha öteleri, Allahı tek ilah olarak kabul etmeyen guya müslüman bu toplumun diğer ilahlarının ortaya koyduğu ilkelere dokundukça yakında ortaya çıkacaktır.
Celalettin Sipahioğlu