TAKINTINIZ MI VAR?
TAKINTINIZ MI VAR?
Takıntı vesvesenin süreklisi.
Bu şeytan tarafından da gerçekleştirilebilir, insan tarafından da.
Hatta insanın kendisi vesvesenin bizzat üreticisi de, takıntının destekçisi de olabilir.
Bu konuda ne yapılmalıdır. Önce vesveseyi tanımak, iyi kötü gibi ayrım yapmadan önüne geçmek gerekir.
Bazan insan vesvesenin dozunun azlığı yada konusu itibarıyla vesveseden rahatsızlık duymayabilir. Ama şurası muhakkak ki vesvesenin azıda çoğu da, grisi de, siyahı da tehlikelidir.
Çoğu zarar veren şeyin azıda zarardır, kuralı vesvese içinde geçerlidir.
Vesvesenin zararından korunabilmek için vesvese tanımlamasını yapabilecek bir akla sahip olunmalıdır.
Vesvesenin tanımlamasında ve düşüncelerin analizinde kişinin yetkin olması önemlidir. Her kes düşüncelerinin analizini yapacak düzeyde olursa düşüncelerin, vesvese niteliğine dönüşmesinin önüne geçilebilir.
O zaman bireylerin düşünce kontrol sistemini sürekli diri tutacak şekilde bilinç eğitimi yapması gerekir.
Vesveseden korunmanın birincil yolu Allaha istianedir. “Ne zaman ki şeytandan sana bir vesvese gelirse, Allaha sığın” ayeti bu konunun reçetesidir.
İstianeyi ihlas ile yapabilenin başkaca bir ilaca ihtiyacı yoktur.
Bununla beraber, vesveseye kapıları kapatacak zikr temrinleri mevcuttur.
Kulun her an Allah ile beraber olduğu kanaati güçlü ise şeytanın kapıları kapalı demektir. Şayet bu duygu zayıflık gösteriyorsa diğer zikirlerle takviye yapılarak tasavvur dünyası güçlü tutulabilir.
Günlük evrad olarak en az birkaç sayfa anlayarak Kuran okunmalı ve anlaşılan Kuran fiili hayatta yer bulmalıdır. Allah azze ve celle ittikasını artıran, yani kurallarını icra edip yasaklarından kaçan kullarının hidayetini artırır ve dahi dünyaya ait sağlıklı görüş sahibi kılar.
Sabah ve akşam istianeleri önemlidir, kişi ; “yerde ve gökte hiçbir şeyin adıyla zarar veremeyeceği işiten ve bilen Allahın adıyla başlarım” istianesini sabah akşam üç kere yapmalıdır. Günah işleme Müslümanın işi olmamasına rağmen kulluğunu iyi yapma imkanı zaafiyeti düşünülerek günde en az yüz kere Allahtan bağışlanma talep edilmelidir.
Hayatın ritmi içinde yaşadığımız olayların ahengini ilahileştirmek adına günde en az yüz kere “Rabbim seni noksanlıklardan münezzeh görür kulluğumu yerine getirerek sana hamd ederim” tesbihatı yapılmalıdır.
Hayatın zorluklarını ve kolaylıklarını kaçınılmaz imtihanlarını “la havle” tesbihiyle içimize sindirmeliyiz. “ Ey büyük ve yüce olan Rabbim senden başka; eviren çeviren, güç ve kuvvet sahibi yoktur”. Cümlesi hayatımızın zorluklarını içimize sindiren ve Rabbimizin adaletine güvenen bir kul haline getirmelidir bizi.
Güçlü bir iman ve hayatın kulluk hakikatine teslim olmuş, mal, evlat imtihanlarını kavramış bir bireye şeytanın manevra yapacağı alan daralmıştır. Bundan sonrası şeytandan gelecek salvolara format atacak bir anlayışa kalmıştır.
Şeytandan gelebilecek her bir telkin velev ki Allah ile aldatma dahi olsa bir tevhide, bir salavata, bir lahavleye bağlıdır.
Şeytandan korunmanın yolu onun apaçık bir düşman olduğunu unutmamaya ve kendimizi koruyacak akla sahip olmamıza bağlı.
Her türlü vesveseye karşı Rabbimize sığınıyor ve bizi korumasını diliyorum.
CELALEDDİN SİPAHİOĞLU